Güneş günyüzüne çıkar, gözünüzü alan ışık hüzmesini tiksinti ile karşılar suretiniz. Yüzünüzü yastığa yapıştırıp umarsızca çalan alarmları peş peşe ertelersiniz. Zira tamamen o sesi susturmanız mümkün değildir. Sorumluluklarınız uyanmama arzunuzdan üstün gelmektedir. Gitgide altta kalan benliğiniz yüzünüze bir toz bulutu kadar renk veredursun, kendinizi keyif alamayacağınız bir güne hazırlamaya koyulursunuz…
Thomas Vinterberg’ün yönettiği ve ünlü aktör Mads Mikkelsen’in başrolünde olduğu Another Round filmindeki Martin karakterinin bizlere hissettirdikleri yukarıdaki satırlar esas olarak. Another Round, diğer adıyla Körkütük, 2020 yılında çıkmış ve Danimarka kökenli bir yapım olup monoton bir yaşamın mevcut sorumluluklarla birlikte hissiyatsızlaştırdığı bir grup arkadaşın başından geçenleri anlatıyor.
Martin, ana karakter üzerinden ilerlemek bu inceleme için daha sağlıklı sonuç verecektir diyelim, bir lisede tarih öğretmenliği yapmakta olup evli ve iki çocuk babasıdır. Kendisinin yaşamı ev ile iş arasında sınırlanmış olup kendisi ek olarak arada sırada arkadaşlarıyla buluşmaktadır. Aynı zamanda Martin’in ailesiyle olan iletişimi de tekdüzeleşmiştir. Adeta bir kapana kısılmış karakterimiz arkadaşları ile özel bir günü kutlamak üzere bir araya geldiğinde hakkındaki çeşitli tespitlerle karşılaşır. Bunlar uzun bir yaşamın geride bıraktığı pişmanlıkların gün yüzüne çıktığı andır. Başarılı giden eğitimini görece düşük bir kariyer ile devam ettirmiş, hayatını idealini kurduğu gibi yaşayamamıştır. Grubun diğer üyelerinin hayatında ise çeşitli sorumlulukların altında ezilmek gibi sorunlar yer almaktadır.
Martin ve üç arkadaşı, uzun bir tartışmanın ardından hayatlarına çekidüzen vermek amacıyla bir çözüm üzerinde uzlaşırlar. Buna göre günlük yaşamlarında kanlarındaki alkol oranını belli bir seviyede tutarak huzurlu hissedeceklerdir. Bu çözüm de beraberinde gün içerisinde sürekli alkol tüketmelerini gerektirecektir. Deneylerinde ekibimiz alkolün dozunu gitgide arttıracaklardır. Bu noktada günlük yaşamda otokontrolü zayıflatmanın sonuçlarını görmeye başlarız. Lakin burada altı çizilmesi gereken bir mesele var ki o da filmin bizden karakterler için üzülmememizi istemesi. Zira can sıkıcı sorunları çözmek için kullanılan yöntem filmin komedi temasını yasladığı alan haline geliyor. “Alkolde huzuru bulmak”, bulunan çözümün adı olamaz belki ancak otokontrolü sınırlandırmanın ve belki de kişinin belli bir dereceden fazla içe dönük olmamasının hayattan keyif almamıza yol açtığı çıkarımı rahatlıkla yapabiliriz.
Hayatından keyif almaya başlayan, iş ve özel hayatları iyileşmeye başlayan bu dört arkadaşın çizgiyi aştıkları kısım ise filmin kırılma anını oluşturuyor. Film boyunca izlediğimiz gelişim öyküsünün dayanağının ne kadar kırılgan olduğuna şahit oluyoruz. Nitekim ortada bir karakter dönüşümü yoktur, var olan sorunların ötelenmesi vardır. İşler rayından çıktığında ve her karakterin geride bıraktıklarını sandığı sorunlar bir anda karşılarına dikildiğinde aslolan yüzleşmeyi gerçekleştirmeleri gerekecektir.
Yönetmenin filmin geçtiği coğrafyanın önemli bir unsuru olan alkol kullanımını verilmek istenen mesajın bir aracı olarak kullandığı söylenebilir. Ek olarak alkolün verdiği hazdan ne beklediğimize de karar vermemiz gerektiği kulağımıza küpe edilmiş olabilir. Sonuç o ki kafamıza takıp dert ettiğimiz her şey ile zihnimizi yormamıza gerek yok, bu hayatı yaşamalıyız ancak yüzleşmemiz gereken şeylerden kaçınmayacak kadar cesur olmayı sürdürmeliyiz.
Huzurlu ve cesur kalmak dileğiyle…
Comments